Kategoriler
Yenidoğan Uyku

Bebeğim Geceleri Çok Sık Uyanıyor Diyen Uykusuz Annelere Öneriler

Bebeklerde gece uykusu fiziksel ve zihinsel gelişimin sürdürülmesi için beslenmeden sonraki en önemli yaşamsal aktivitelerden biridir. Öyle ki yaşamın ilk yıllarında sağlıklı uyku alışkanlığını kazanamayan ve düzenli gece uykusu uyuyamayan bebek, doğru miktarda anne sütü veya ek besin ile günlük kalori ihtiyacının tamamını karşılasa dahi yeterli fiziksel ve zihinsel gelişimi gösteremeyebilir. Düzensiz uyku örüntüsüne sahip olan bebeklerde güçlü bağışıklık sisteminin oluşturulamadığını ve bu nedenle bebeğin yaşamın ilerleyen dönemlerinde pek çok hastalığa yatkın hale geldiğini söylemek mümkündür. (2) Gelişimsel bebek bakımının temel bileşenlerinden biri olan sağlıklı uyku örüntüsünü oluşturmak, bebeğin yetişkinlik döneminde sahip olacağı fiziksel, zihinsel, sosyal ve nörogelişimsel sağlık bütünlüğünü oluşturmak adına kritik önem taşır. (1)

Bebeklerde Gece Uykusu En Az Kaç Saat Olmalıdır?

Yaşamın ilk haftaları, bebek için dünyaya uyum sağlama süreci olarak tanımlanabilir. Dolayısıyla yenidoğan dönemi olarak da adlandırılan 0-1 aylık dönemde bebek, anne karnında olduğu gibi günün büyük kısmını uykuda geçirir. Yalnızca beslenme ve alt değişimi gibi temel ihtiyaçlarını karşılama amacıyla uyanan bebek, bu ihtiyaçları karşılandıktan sonra hızla uykuya dönme eğiliminde olur. Bu dönemde uyku süresi yaklaşık 18 saati bulur ve bebek henüz yerleşmiş bir fizyolojik uyku ritmine sahip olmadığı için uyku-uyanıklık epizodları 24 saatlik zaman dilimine yayılmış şekildedir. (2) Genellikle 1-4 saatlik uyku süresini yaklaşık 1-2 saatlik uyanıklık epizodu takip eder. Bu nedenle uyku takibi yapılırken yenidoğan gece uykusu açısından değerlendirilmemeli, 24 saatlik bir zaman diliminde uyuduğu toplam süre göz önünde bulundurulmalıdır.

Yaşamın ikinci ayı itibariyle bebek, gece gündüz ayrımını yapabilir hale gelir ancak sirkadiyen ritim olarak da adlandırılan fizyolojik uyku ritmi henüz tam olarak yerleşmediği için kesintisiz gece uykularının başlaması mümkün değildir. (3) Bu aylarda uyku saati 14-16 saat arasında değişiklik gösterir ve yine 24 saatlik zaman dilimine yayılmış şekilde gerçekleşir. Sirkadiyen ritim sağlıklı uyku örüntüsünün kazanılması için kilit noktalardan biridir. Üçüncü ayda yerleşmeye başlayan bu fizyolojik uyku ritmi sayesinde bebek, gece gündüz ayrımını daha iyi yapabilir ve gece uykuları bu ay itibariyle artış gösterir. Artık uyku epizodları kesintisiz 3 saati bulur, aynı zamanda REM uyku olarak adlandırılan aktif uyku süresinin azalmasıyla bebek daha derin uyumaya başlar. (2) Yaşamın dördüncü ayında sirkadiyen ritim iyiden iyiye yerleşir ve gece uykuları ağırlık kazanır. Bu aylarda hem fiziksel hem de zihinsel açıdan çok daha aktif olan bebek, günün büyük çoğunluğunu uyanık geçirir ve kesintisiz 6 saat kadar gece uykusu uyuyabilir. Gün içinde kısa uyku epizodları görülse de asıl uyku ihtiyacı gece uykusu ile karşılanır. Altıncı ay itibariyle sirkadiyen ritim çok daha belirgin hale gelir ve bebek artık gece ve gündüz ayrımını kolaylıkla yapabilir. Gece uykularının bir miktar daha artış gösterdiği bu dönemlerde uykuya direnç gibi problemlerle sık karşılaşılır. Özellikle 6-12 ay arasındaki bebeklerin neredeyse yarısı, gece uykusundan sorunlu şekilde uyanır. (3) Bu dönemde gece uykusunun kesintisiz olması sağlıklı uyku alışkanlıklarının kazanılması için son derece önemlidir.  

İlginizi Çekebilir:  3-6 Ay Bebeklerde Uyku Düzeni

Bebek 9 aylık olduğunda toplam uyku süresinin yaklaşık %80’i gece gerçekleşir. Aktif uyku olarak adlandırılan REM uyku süresi daha da azalır ve bebeğin artık kesintisiz ve derin uyku düzenini sürdürmesi beklenir. Bu dönemde ayrılık kaygısı, diş çıkarmaya bağlı ağrı ve benzer problemler bebeğinin uykuya karşı direnç geliştirmesine ve sağlıklı uyku örüntüsünün oluşturulamamasına yol açabilir. Bu nedenle bebeğinin uykuya dalmasını zorlaştırabilecek faktörler hakkında bilgi sahibi olmalı ve uykuya direnç gelişmesini önlemek için bebeğine özgü girişimler planlamalısın. 

Bebeklerin Uykuya Dalmasını Zorlaştıran Faktörler Nelerdir?

Yaşamın ilk haftalarında bebek, henüz dış dünyaya uyum sürecinde olduğundan ağırlıklı olarak uyuma eğilimindedir ve bu dönemde ağrıya veya huzursuzluğa neden olacak herhangi bir fiziksel sağlık problemi yoksa yenidoğanın toplamda 18 saat kadar uyuması beklenir. Ancak 3. ay itibariyle bebek hem fiziksel hem de zihinsel olarak çok daha aktif hale gelir ve farklı sebeplerle uykuya direnç veya uykusuzluk sorunları gelişebilir. Bebeklerin uykuya dalmasını zorlaştıran faktörler başlıca şu şekilde sıralanabilir: 

  1. Diş Çıkarma: Diş çıkarma süreci yaşamın ilk yılında deneyimlenen fizyolojik bir süreçtir. Gelişimsel açıdan önemli bir dönüm noktası olarak değerlendirilen bu süreç, sağlıklı gelişim bütününün normal bir parçası olsa da bebeğin ağrı, ateş, ishal, huzursuzluk ve uykusuzluk gibi problemler yaşamasına yol açabilir. İlk diş genellikle 6. ayda çıkar ve 30. ayın sonunda tüm süt dişlerinin çıkmış olması beklenir. Yaşamın ilk aylarından itibaren 2 yıl boyunca devam eden diş çıkarma süreci bebeklerde uykusuzluk sorunlarının başlıca nedenlerinden biridir. Bu dönemde bebeğinin diş çıkarmaya bağlı ağrı yaşayacağını göz önünde bulundurmalı ve sağlıklı uyku alışkanlıklarını koruyabilmek için ağrısını hafifletmeye yönelik girişimler planlanmalısın.
  2. Ayrılık Kaygısı: Özellikle 7-9. aylarda bebek, anneden ayrılma kaygısı yaşamaya başlar ve genellikle uykuyu ayrı geçirilen bir süre olarak algılar. Bu nedenle uykuya karşı direnç geliştirebilir. (3) Bu dönemde bebeğinin uykuyu doğru şekilde algılayabilmesi için bazı girişimler planlaman gerekir. Uykunun ayrı geçirilen bir süre veya uzaklaştırma gibi algılanması, bebeğin bu dönemde sağlıklı uyku alışkanlıkları kazanmasını büyük oranda zorlaştırır. Bu nedenle ayrılık kaygısı yaşayan bebeğine yönelik doğru adımlar atman kritik önem taşır. 
  3. Aktivite ve Oyun İsteği: Yaşamın ilk aylarında yalnızca beslenme, bakım ve uyku ihtiyacı duyan bebeğin, özellikle 6. aydan sonra çevreyi fazlasıyla merak etmeye başlar. Bu dönemde bebek farklı seslere, farklı ortamlara ve değişik objelere karşı çok daha ilgili hale gelir. Her an her şeyi keşfetme arzusuyla etrafı inceleyen ve 9. aylarda iyiden iyiye hareketlenmeye başlayan bebeğin özellikle gündüz uykusuna karşı gösterdiği direnç artar ve bu durum gün içinde huysuzluk ve huzursuzluk gibi problemlere yol açabilir. 
  4. Ortam Koşulları: Bebeklerin uykuya dalması ve kesintisiz uyuyabilmesi, bulunulan ortamın fiziksel koşulları ile doğrudan ilişkilidir. Uyunan ortamın bebek için uygun sıcaklıkta olması, özellikle gündüz uykularında uyku için gerekli loş ortamın sağlanması, bebeğin uykuya dalmasını zorlaştıracak veya uykusunu bölecek seslerin ortamdan uzaklaştırılması son derece önemlidir. Bu gibi faktörleri doğru yönetmek bebeğin hem uykuya dalma süresini kısaltır hem de çok daha derin uyumasını sağlar.
  5. Sağlık Problemleri: Bebeklerin uykuya dalması diş çıkarma, ayrılık kaygısı gibi normal gelişim sürecine ait faktörlerden kaynaklanabileceği gibi çeşitli sağlık problemlerinden kaynaklı olarak da ortaya çıkabilir. Uyku ve uyanıklık döngüsünün yönetimi beynin hipotalamus adlı bölümünde gerçekleşir. Dolayısıyla bazı nörogelişimsel problemler bebekte uyku ile ilgili sorunlara yol açabilir. Bununla birlikte bebeğin yaşadığı soğuk algınlığı, ishal gibi herhangi bir sağlık sorunu da uyku düzenini kolayca bozabilecek faktörler arasındadır. Bu nedenle bebeğin tüm çabalarına rağmen uykuya dalmayı veya kesintisiz uykuyu sürdürmeyi başaramıyorsa altta yatan bir sağlık problemi olabileceğini akla getirmen gerekir.
İlginizi Çekebilir:  Bebek Sakinleştirici Müzik Nasıl Dinlenmeli?

Bebeklerde Gece Uykusu Nasıl Desteklenir?

Bebeklerde gece uykusu, yaşam boyu sağlıklı uyku alışkanlıklarının kazanılması için kritik önem taşır. Yetişkinlik döneminde sahip olunan uyku düzeninin temelleri bebeklik döneminde atılır. Dolayısıyla anne ve babalar konunun bilincinde olmalı ve süreci baştan sona doğru şekilde yönetmelidir.

  • Bebeklerde uyku düzenini sağlayabilmek için yaşamın ilk haftalarından itibaren belli rutinler oluşturmak önemlidir. Örneğin, özellikle gece uykusundan önce alınan ılık duş hem bebeğin gevşemesini ve fiziksel olarak uykuya hazır hale gelmesini sağlar hem de bir süre sonra uykuya hazırlık mesajı vererek uyumaya karşı gelişebilecek dirençlerin önüne geçer. Bebeğinin uyku ile arasını iyi tutabilmek için bebeğine özgü rutinler belirlemen gerekir. Bu noktada, yenidoğan aşamasından itibaren ihtiyacın olan emzirme, süt sağma, alt değiştirme ve uyku takibi gibi programlarla yanında olan Happy Fam uygulamasından yardım alabilirsin. 
  • Bebekler için uyku, zihinsel, fiziksel ve nörolojik gelişimin sürdürülebilmesi için kritik faktörlerden biridir. Bu nedenle yaşamın ilk günlerinden itibaren doğru girişimlerle desteklenmesi gerekir. Bebeğinin uyku süresi, içinde bulunduğu aya göre değişiklik gösterse de uykuya duyduğu ihtiyaç yaşamın her döneminde üst düzeydedir. Bu nedenle bebeğin ayına ve yaşına göre uyku alışkanlıklarını bozacak faktörleri belirlemeli, bu doğrultuda uyku düzenini korumaya çalışmalısın. Örneğin uyku odası ile oyun odasını ayırmak, uyurken etrafta ilgiyi dağıtacak objeler bulundurmamak önemlidir. Bu durum bebeğin uykuya daha kolay dalmasını ve bu sayede daha kesintisiz uyuyabilmesini sağlar. (2,4)
  • Sağlıklı uyku alışkanlıklarının kazanılabilmesi için sağlıklı uyku ortamının yaratılması gerekir. Etrafta bulunan uyaranların en aza indirilmesi ve uyku için ideal ortam koşullarının sağlanması önemlidir. Uyku ile doğrudan ilişkili olduğu bilinen melatonin hormonu, yalnızca günışığı almayan ortamlarda salgılanır. Dolayısıyla bebeğin uyuduğu ortamda ışığa karşı korumalı perdeler kullanmak ve mümkün olan en loş aydınlatmaları tercih etmek gerekir. Bununla birlikte ortam sıcaklığı da bebeğin uyku kalitesini doğrudan etkileyen faktörlerden biridir. Ortam sıcaklığının 24 derecenin altında olması bebeğin daha konforlu uyku uyumasına yardımcı olur. Özetle, bebeğin uyuduğu ortamı mümkün olduğunca karanlık, sessiz ve uygun sıcaklıkta düzenleyerek gece uykusunda yaşanan bölünmeleri kontrol altına alabilirsin. (4)
  • Bazı sesler bebeklerde uykuya dalma süresini kısaltırken derin uyku süresini artırır. Yaklaşık 20 bin farklı ses frekansının bir araya getirilmesi ile oluşturulmuş olan beyaz gürültü bebeğin anne karnında duyduğu ses ile büyük benzerlik gösteren sesler bütünüdür. Yapılan pek çok çalışma, beyaz gürültünün özellikle yenidoğan ve süt çocuğu dönemlerinde sakinleştirici etki gösterdiğini ortaya koyar. Bebeğin hızla derin uyku evresine geçmesini sağlayan bu uygulama sayesinde gece uykusunu çok daha kaliteli ve sağlıklı hale getirmek mümkündür. (2,4)
  • Uzun yıllardır ağrı, gaz sancısı, kolik atak gibi problemlere yönelik iyileştirici bir tedavi seçeneği olarak tercih edilen bebek masajı, aynı zamanda uyku problemi için de etkili yöntemlerden biridir. Bebekler için uygun içeriğe sahip yağlarla uygulanan bebek masajının sakinleştirici etkisinin yanı sıra bağışıklığı güçlendirme, anne-bebek bağlılığını destekleme gibi faydaları da bulunur. Uykudan hemen önce, ılık duş sonrasında yapılacak hafif bir masaj, bebeğini hem fiziksel hem de ruhsal olarak çok daha sakin bir hale getirip uykuya hazırlayabilir. (4)
İlginizi Çekebilir:  Bebeklerde Uyku Düzeni Nasıl Olmalı?

Tüm bunlar bebeğinin kesintisiz gece uykusu uyuması için iyileştirici girişimler olsa da onun için en uygun yöntemi, ona özgü olarak planlaman gerekir. Bu doğrultuda yenidoğan döneminden itibaren uyku, beslenme, alt değişimi ve çeşitli bakım takiplerini yapabileceğin Happy Fam uygulamasından yardım alabilirsin. Bu sayede bebeğin gelişimini kolayca takip edebilir, ona özgü girişimlerle süreci her zamankinden daha kolay ve keyifli hale getirebilirsin. 

Kaynakça: 

(1): Sıfır-On İki Aylık Bebeklerin Uyku ve Dışkılama Özellikleri, Beslenme Şekli ve Sorunları ile İlişkisi•

(2): ÇOCUKLARDA UYKU

(3): TTB Sürekli Tıp Eğitimi Dergisi

(4): Uykusuz Bebek